İşte MHP'nin seçim bildirgesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘milliyetçilik’ eleştirilerine de yanıt veren Bahçeli, “Her şey olabilir, olamayacağı tek şey milliyetçilik” dedi. Bahçeli, Ankara Arena Spor Salonu’ndaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

BİZİ KOPYA EDİYOR
“Bizim dışımızdaki tüm partiler eteğindeki taşı döktü. Birbirini aratmayan söz ve vaatlerini ardı arkasına kamuoyuyla paylaştı. MHP siyasi taktik ve teferruatlı planlama gereğince beyannamesini en sona bıraktı. Açıklayacağımız hedefler siyasi kapkaççı AKP tarafından yüzsüzce çalınmıştır. Bunların işi gücü yürütmektir, uzmanlığı emek yağmacılığıdır. Türkiye için söyleyecek sözü kalmamış AKP devamlı surette bizi kopya etmenin hevesindedir.

VATAN FUKARASI
Burasının adı Türkiye Cumhuriyeti, milleti ise büyük Türk milletidir. Göbek bağımızın kesildiği yer, daima son nefesimizi vereceğimiz yer olacaktır. Bu hakikati ne Erdoğan ne Davutoğlu, ne İmralı canisi ve küresel işbirlikçileri değiştiremeyecektir. Bayrağın indirilmesine seyirci kalan, vatan topraklarını bırakıp kaçan bir adam olsa olsa vatan fukarası, milliyetçilik yoksunudur. PKK ile masa kurup oturan, sonra U dönüşü yapan kim olursa olsun nankördür, riyakârdır. Erdoğan her şey olabilir, her makama ulaşabilir ancak şu fani dünyada olamayacağı, layık görülemeyeceği bir tek şey varsa o da milliyetçiliktir.

10 GÖMLEK BOL GELECEKTİR
Bazen Serok, bazen çamur, kimi zaman Ahmet Sani çoğu zaman fotokopi başbakan olan Davutoğlu’na da milliyetçilik 10 gömlek bol gelecektir. Davutoğlu, senin cüssen milliyetçilikle ilgili konuşmaya elvermeyecek, bu iş senin boyunu fersah fersah aşacaktır. Bartın’da şahsıma ithafen ‘Orhun Anıtları’ndan bahseder ama yolunu kim yapar? Onlar konuşur, biz yaparız’ diyor. Doğrudur. Biz hırsızlığın kötülüğünü konuşuyoruz, onlar yapıyorlar. Biz şu anda konuşurken bile emin olun onlar yapacağını yapmakta, götüreceğini götürmektedir. Sayın Davutoğlu, Orhun Anıtları’nın yolunu yaptırmak seni milliyetçi yapıyorsa, Akdamar Kilisesi’ni imar ettirmek acaba sizi ne yapacaktır? Yol yapmak sizin milliyetçi olmanıza yetiyorsa, Yahudi Cesaret Madalyası almak, papaz elbisesi giyip poz vermek, heykelleri altında resim vermek size hangi unvanı kazandıracaktır? Yol yapmakla milliyetçi oluyorsanız, 1 milyar 370 milyon TL’ye kaçak saray yapıyorsanız, bu millet size ne diyecektir?

AB’Cİ, ABD’Cİ, PUTİNCİ
Bunlar yeri geldiğinde başörtüsünü kafalarına geçirmiş, yeri geldiğinde imam hatip liselerinin bahçelerinde saklanmışlardır. Yeri gelmiş AB’ci, ABD’ci, Putinci olmuş, vicdanlarda bölücülükten hüküm giymişlerdir. Davutoğlu’na hatırlatıyorum. Şehide ‘kelle’ ve birkaç Mehmetçik demek sahip çıkmaksa, evet, sizin elinize kimse su dökemeyecektir. Süleyman Şah Türbesi’ni nakliye kamyonlarına yükleyip korkakça kaçmak sahip çıkmaksa, maşallah Davutoğlu’nun hakkı ödenemeyecektir. Bize milliyetçilik öğretmek isteyen Davutoğlu, düne kadar ‘Milliyetçilikle hesaplaşma zamanı geldi’ demiştir. Davutoğlu, saraydakine duyursun, adam olamayandan milliyetçi olmaz. Beyannamesinde Türk ifadesini tek bir yerde kullanmayandan milliyetçi olmaz. Müslüman katillerini sırtlayıp Ortadoğuya taşıyan, Çanakkale’de şehitlerin kanını dökenlerin mezarlarında saygıyla eğilenlerden değil milliyetçi, bostan korkuluğu bile olamaz.

VATANA İHANET SUÇU
Erdoğan 10 Ağustos 2014 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’nın çöktüğünü ilan etmiştir. Çürüyen Cumhurbaşkanlığı değil, Erdoğan’ın bizzat kendisidir. Vatana ihanet suçunu çoktan işlemiş, sicilinde beyaz nokta kalmamıştır. Erdoğan artık geri dönülmez bir yola girmiştir. Bu yolun sonunda ya bölünmüş, parçalanmış bir ülkede seçilmiş tiran olacak ya da vatana ihanetten Yüce Divan’ı boylayacaktır. İmralı’da masa değil, sedir mi vardı? Dolmabahçe’de nereye oturuyordunuz? Erdoğan, Türkiye Cumhurbaşkanlığı makamından manen ve fiilen düşmüştür. Türkiye’nin üniter milli devlet yapısını gerekli görüyoruz. Terörün kökünü kazıyacağız. Terörle pazarlıklar derhal bitirilecek.”

Malvarlıklarına el konulacak
17-25 Aralık soruşturması ile ortaya dökülen hükümet üyeleri ile aile fertlerinin içinde yer aldığı soruşturmanın üzerine titizlikle gidilecek. Rüşvet, soyguncu ve hortumcuların malvarlıkları kimin üzerine olursa olsun zaman aşımsız el konulacak. Özerk bir ‘Yolsuzlukla Mücadele Kurulu’ oluşturulacak. 17-25 Aralık tarihleri arası ‘Yolsuzlukla Mücadele Haftası’ ilan edilecek.

Kaldırılan belediyeler yeniden
Büyükşehir belediyesi sınırlarını mülki sınır haline getiren düzenleme kaldırılacak, ilçe belediyeleri yetki ve işlevlerine yeniden kavuşturulacak. Kaldırılan belediye, özel idare ve beldeler ile tüzel kişilikleri sona erdirilen köylerin ekonomik sosyal demografik ve benzeri yöreye özgü özellikleri dikkate alınarak yeniden kurulmaları sağlanacak.

Cemevlerine statü verilecek
Kadrosu olmayan bütün imam ve müezzinlere kadro verilecek. Cemevleri statüye kavuşturulacak, devlet yardımı yapılacak, Diyanet İşleri Başkanlığı, Aleviliği de içerecek şekilde yeniden düzenlenecek.
Hazırlayacağımız ‘Milli Birlik ve Bütünlük Projesi’ ile milli ve manevi değerlerimizin toplumsal çatışma konusu yapılmaması, etnik, inanç ve mezhep temelinde ayrışma yaşanmaması için Alevi İslam inancını benimseyen vatandaşlarımızın inanç ve kültür temelli sorunları çözüme kavuşacak.

Üniversite sınavsız olacak
Eğitimin her kademesinde eğitim dili Türkçe olup, Türkçe dışında başka bir dilde anadilde eğitim yapılamaz. Eğitimin tüm kademelerinde sınıf mevcudiyetleri 25 öğrencinin altına indirilecek. İkili eğitim uygulamasına son verilecek. Okul öncesi eğitim 4-5 yaş grubundaki nüfus için tedricen zorunlu hale getirilerek zorunlu eğitimin süresi 13 yıla çıkarılacak. Üniversiteye giriş sınavı kaldırılacak.

Şiddete ağırlaştırılmış ceza
Şiddete, tacize ve istismara uğrayan kadınlara, yasal yollardan hak araması sırasında adli yardım desteği sağlanacak, dava zaman aşımından ve mahkeme harç ve masraflarından muaf tutulacak. Çocuklara karşı işlenen kaçırma, alıkoyma, taciz, istismar, suça azmettirme gibi suçlara ağırlaştırılmış cezai müeyyideler getirilecek. Çocuğa karşı işlenen suçların zamanaşımına uğraması önlenecek.

Parlamenter sisteme devam
Üniter milli devlet yapısını esas alan parlamenter sistemin devamını gerekli görüyoruz.Etnisite merkezli, ayrımcı üniter milli devlet yapısını, Cumhuriyet’in temel niteliklerini tahrip eden yasal ve idari düzenlemeler, terör örgütüyle sürdürülen müzakere sürecine paralel olarak yapılan düzenlemeler kaldırılacak.