Kurum tarafından Ankara Valiliği'ne 19 Eylül'de yazılan yazıda, “Temel sağlık istatistikleri modülünden alınan verilere göre Ankara ilinde 'akut gastroenterit' vakalarında ortalamanın çok üzerinde artış tespit edilmiştir." ifadeleri kullanıldı. Ankara'da ‘kirli su' tartışmalarının yoğun olarak yaşandığı günlerde Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü, "Şebeke suyundan 478 su numunesi alınmış olup uygunsuzluk tespit edilmemiştir." açıklaması yapmıştı. Bu açıklama üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Suyumuz temiz, Halk Sağlığı Kurumu da tespit etmiş." diye açıklamada bulunmuştu. 18 ilçede vakaların normalin üzerinde arttığı belirtilen yazıda Mamak, Altındağ, Yenimahalle, Çankaya, Etimesgut, Keçiören gibi merkez ilçelerle ilgili bilgilerin yer almaması da dikkatlerden kaçmadı. Aynı yazıda gerekli önlemlerin alınmaması durumunda suç duyurusunda bulunulacağı belirtilerek bir de uyarı yapılıyor: "Suda tespit edilen uygunsuzluk durumları kamuoyuyla paylaşılabilecektir."
BELEDİYELERE SUÇ DUYURUSU
Ankara suyunun kirli olduğunu yönündeki tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Daha önce ‘su temiz' raporu veren Halk Sağlığı Kurumu'nun Ankara Valiliği'ne bir yazı yazarak suyun kirli olduğunun tespit edildiğini, bazı belediyelerin uyarıldığını ve uyarıların dikkate alınmadığını belirtti. Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu'nun Twitter hesabından yayınladığı yazıda, uyarıldıkları halde gerekli önlemleri almayan belediyeler hakkında suç duyurusunda bulunulacağı da vurgulanıyor. Bozoğlu, "Ankara'nın suyuna dair ne dediysek doğru çıktı. Aylardır Ankaralılara arsenikli, mikroplu, alüminyumlu su içirmişler. Tam bir rezalet! Halk Sağlığı Kurumu, derhal analiz sonuçlarını, numune noktalarını açıkla" dedi.
BELEDİYELER VE İL ÖZEL İDARESİ DEFALARCA UYARILMIŞ, DİNLEYEN OLMAMIŞ
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Seçil Özkan imzasıyla valiliğe gönderilen yazıda, Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan içme-kullanma suyu kalitesi izleme çalışmaları kapsamında 2014 yılında alınan su numunelerinde Akyurt, Ayaş, Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Çubuk, Elmadağ, Evren, Gölbaşı, Güdül, Haymana, Kalecik, Kazan, Kızılcahamam, Nallıhan, Polatlı, Sincan ve Şereflikoçhisar ilçelerine ait içme-kullanma sularının incelendiği belirtilerek "İçme-kullanma sularında demir, nitrat, alüminyum, arsenik, enterokok, c. perfringens, escberichia coli ve koliform bakteri parametreleri yönünden İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik'te belirtilen sınır değerlere göre uygunsuzluk bulunduğu, serbest klor düzeylerinin ise yetersiz olduğu tespit edilmiştir" denildi. İl Özel İdaresi ve ilgili belediyelerin ‘defalarca' uyarılmasına rağmen önlem alınmadığı kaydedilen yazıda, "Uygunsuzluk bulunan içme-kullanma sularının İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hale getirilmesi yönünde defalarca uyarılmasına rağmen herhangi bir iyileştirmenin yapılmadığı müşahede edilmektedir.” ifadelerine yer verildi. Aynı yazıda, kurumdan yapılan uyarılara rağmen ‘gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağı' belirtilerek ‘tespit edilen uygunsuzluk durumları kamuoyuyla paylaşılabileceği' kaydediliyor.
‘İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDE POTANSİYEL TEHLİKE OLUŞTURMAKTA'
Ankara Valiliği'ne gönderilen yazıda ‘halka sağlıklı ve güvenli su sağlanması için suyun kaynağında, depoda ve şebekede her türlü kirliliğe karşı korunması son derece önemli olduğu' vurgulanarak çeşitli bakterilerden kaynaklı potansiyel tehlikelere de dikkat çekiliyor: “Sularda c. perfingens, enterokok, escherichia koli ve koliform bakteri varlığı, yetersiz klorlamanın etkisi ile insan sağlığı üzerinde potansiyel tehlike oluşturmaktadır." Yazıda son olarak şöyle deniliyor: "Yapılan uyarılara rağmen görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyenler hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması hususunda bilgilerini ve gereğini rica ederim."
ÇMO BAŞKANI BARAN BOZOĞLU: DERHAL TÜM ANALİZ SONUÇLARI AÇIKLANMALI
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu, yeni ortaya çıkan belgeyle ilgili olarak "Yazıda, arsenik denilmiş, arsenik fare zehiridir halk dilinde. Kusma, mide bulantısı gibi semptomları vardır. Tümöre kadar etkileri bilinmektedir, e.coli, koliform bakteri gibi mikropların ise ishal, bağırsak hastalıkları gibi etkileri olduğunu biliyoruz." şeklinde konuştu. Bozoğlu, numunelerin nereden alındığı ve analiz sonuçlarındaki miktarlarının ne olduğu belirtilmediğini kaydederek, “Bir an önce Halk Sağlığı Kurumu bu analiz sonuçlarını ve numune alım noktalarını açıklamalıdır. Aksi halde kendisi de suç işler duruma düşecektir. Halk sağlığının dert edilmediği, önleyici faaliyetlerin göz önünde bulundurulmadığı görülmektedir. Siyasi kaygılar ön plandadır, sorunlar sümenaltı edilmektedir" diye konuştu. Şehir sularından Büyükşehir Belediyesi'nin ve onun ilgili kurumu olan Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (ASKİ) sorumluğunu belirten Bozoğlu, yazıda bu kurumla ilgili herhangi bir bilgiye yer verilmemesini de ‘ilginç' bulduğunu ifade etti. Bozoğlu, "Sularda kirlilik varsa engellemesi, halk musluklarından temiz su sağlaması gereken kurum ASKİ yani Ankara Büyükşehir Belediyesi'dir." dedi. Valiliğe gönderilen yazıda metropol ilçelerle ilgili bilgilere yer verilmemesini ‘önemli bir soru işareti' olarak değerlendiren Baran Bozoğlu şöyle konuştu: "Yazıdan da anlaşıldığı üzere halktan bilgilerin gizlendiği açıkça yazılmış durumda. Yazı içeriği bizleri merkezdeki su kirliliğine dair daha da endişelendirmiş durumda. Bu nedenle en başından beri söylediğim gibi, günlük olarak Halk Sağlığı Kurumu analiz sonuçlarını yayımlamalıdır. Şu anda zaman kaybetmeden, derhal bugüne kadar yapılan tüm analiz sonuçları ve numune alım noktaları açıklanmalıdır. Bir taraftan 478 numune aldık sorun yok diyen bir kurum diğer taraftan sorun var diyerek valiliğe yazı yazıyor. Yazıda hala eğer bir şey yapmazsanız açıklama yapacağız denilerek zaten yapılması gereken açıklamanın, danışıklı dövüş ile yürütüldüğü görülüyor."
