Öldürülen savcının eşi de hakim olarak görev yapıyormuş

Gezi eylemlerinin sürdüğü 13 Haziran 2013 tarihinde, 14 yaşındaki Berkin Elvan, kafasına isabet eden biber gazı kapsülü ile yaralanmış, kaldırıldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 Mart 2014 tarihinde hayatını kaybetmişti.

İLK SAVCI ADNAN ÇİMEN    
Berkin Elvan’ın yaralanmasından sonra başlatılan soruşturmayı ilk olarak savcı Adnan Çimen, sonra Abdullah Yıldırım ve Faruk Bildirici soruşturmayı yürüttüler. Savcı Bildirici zamanında 18 polis ve bir diş hekimi ile asistanının ifadeleri alındı. Bilgisine başvurulan polisler, olay anında olay bölgesinde bulunmadıklarını belirtirken, diş hekimi M.B., Berkin Elvan’ın vurulduğu yerden 2 dakikalık mesafede bulunan poliklinikte görev yaptığını, olay bölgesinde bulunan polislerin fotoğraflarının asistanı P.K. tarafından çekildiğini söyledi. Asistan P.K.’nın çektiği fotoğraflar, Berkin Elvan’ın Ailesi’nin avukatları tarafından dosyaya konuldu.Savcı Bildirici, geçen yıl mart ayında da Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan’ın ifadelerini aldı. Şikayetçi sıfatı ile ifade veren Elvan çifti, oğullarını vuran polislerin belirlenmesini ve bulunarak cezalandırılmasını istediler.

SAVCI BİLDİRİCİ ANTALYA’YA ATANDI
Savcı Bildirici, 13 Haziran 2014 tarihli HSYK kararı ile Antalya’ya atanınca, dosya yeni savcısı belirlenene kadar zorunlu işlemlerin yapılması için yine Memur Suçları Bürosu’nun bir diğer savcısı Seyfettin Atıcı’ya verildi. Savcı Atıcı, dosyanın yeni savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın belirlenmesine kadar sadece zorunlu işlemleri yaptı.

BERKİN ELVAN SORUŞTURMASININ BEŞİNCİ SAVCI KİRAZ OLDU
Bildirici’nin yerine Eylül 2014 tarihinde atanan Mehmet Selim Kiraz, böylece Berkin Elvan soruşturmasının beşinci savcısı oldu.

ŞÜPHELİ SAYI SINI ÜÇE İNDİRDİ
Kiraz’ın görev yaptığı süreçte Adli Tıp Raporu dosyaya konuldu. Aralık 2014 tarihinde soruşturma dosyasına konulan raporda, Berkin Elvan’ın kafasına isabet eden sert bir cisim sonucu yaralandığı, ardından tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği belirtildi. Yine Kiraz, döneminde önemli bir rapor daha girdi soruşturma dosyasına. Ulusal Kriminal Büro tarafından gönderilen raporda, gönderilen yüzlerce fotoğraf üzerinde yapılan incelemede 3 polisin şüpheli olabileceği, ancak bu polislerin açık kimliklerinin tespit edilemediği belirtildi.Savcı Kiraz, bu gelişme üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazarak, Ulusal Kriminal Büro tarafından fail olabilecekleri muhtemel 3 polisin açık kimliklerinin belirlenebilmesi için o gün olay mahallinde görev yapan polislerin açık kimlik bilgilerini ve değişik açılardan çekilmiş fotoğraflarının kendisine yollanmasını istedi.

ADLİ TIP KURUMU’NUN RAPORUNU BEKLİYOR
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bu yazı üzerine 21 polisin açık kimlik bilgilerini ve değişik açılardan çekilmiş 5’er adet fotoğraflarını savcı Kiraz’a yolladı. Savcı Kiraz da bu fotoğrafları Adli Tıp Kurumu Ses ve Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü’ne yollayarak, 21 polisin fotoğrafları ile muhtemel 3 şüphelinin fotoğraflarının kıyaslanmasının yapılmasını istedi. Savcı Kiraz, açık kimlikleri gönderilen 21 polisin içinde fail olarak şüphelendiği 3 polisin bulunup bulunmadığının tespitini istemişti.