Kırklareli Üniversitesi Lüleburgaz Meslek Yüksekokulu öğrencisi Ramazan Fırat’ın, 1 Mart günü, arkadaşlarıyla birlikte kaldığı öğrenci evinde bilekleri kesilmiş ve ensesine bıçak saplanmış şekilde cesedinin bulunmasının ardındaki sır perdesi sürüyor. Olaydan sonra tutuklanan ancak cinayetle ilgileri olmadığını savunan Fırat’ın 3 ev arkadaşının ifadelerine Habertürk ulaştı. Polis, cinayet zanlısı olarak tutuklanan Can T., Halil Ç. ve Mustafa K.’nın olay sırasında evde olmalarına rağmen “Herhangi bir ses, gürültü, çığlık duymadıkları, evin kapısının kilitli olmadığı” yönündeki ifadelerinin, ‘doğal olmayacak şekilde birbirine benzediğini’ tespit etti. 3 arkadaşın anlaşmalı olarak ifade verdikleri ihtimali araştırılırken, olay gecesi banyonun temizlenmesi, zanlılardan ikisinin çamaşırlarını yıkamaları ve Halil Ç.’nin spor ayakkabılarını kalorifer üzerinde kurutması polisin şüphelerini artırdı.
‘BERABER YEMEK YEDİK’
Gözaltına alınanlardan Mustafa K. cinayet gecesi yaşananları şöyle anlattı: “Halil ile ben bir odayı, Can ve Emrah ise diğer odayı paylaşıyordu. Ramazan tek başına başka bir odayı kullanıyordu. Emrah, cuma günü Gelibolu’da ailesinin yanına gitti. O akşam saat 19.30’da hep beraber mutfaktaki masada yemek yedik. Saat 00.30 sıralarında kola almak için kimin markete gideceğine karar vermek için kura çektik. Ramazan’ın adı çıktı. Ramazan gitmeyeceğini söyledi. Halil gidip, kolayı alıp geldi. Birlikte içtik. Saat 02.00 sıralarında Ramazan, ‘Allah rahatlık versin ben yatıyorum’ diyerek yanımızdan ayrıldı. Yarım saat sonra da Halil ile ben kendi odamıza geçtik. Ramazan’ın odasının önünden geçtiğimizde kapısının kapalı olduğunu gördüm. Çok kısa süre sonra Can, bizim odaya geldi. Tahminen yarım saat sonra banyoya girdim. Yaklaşık yarım saat banyoda kaldım ve odama döndüm. Saat 04.00 sıralarında uyudum.”
‘KENDİNİ DE, BİZİ DE YAKTIN’
Ertesi gün saat 12.30 sıralarında uyandığını, tuvalete gittiğini, bu sırada küvet ve lavabonun kenarlarında kıllar olduğunu gördüğünü, bu nedenle temizlik yaptığını ifade eden Mustafa K., Ramazan’ın cesedini bulduğu anı ise şu sözlerle anlattı: “Can’ın kapısını açtım, uyanmıştı. Ramazan’ın odasına yöneldim. Onu yerde sırt üstü yatar vaziyette gördüm. Kötü bir koku geldi. Kafa kısmını ve boğazındaki bıçağı ilk önce görmedim. Can’ın odasına koştum, ‘Oğlum Ramazan intihar mı ne etmiş, yerde kanlar içinde yatıyor’ dedim. Can ranzadan atlayarak, Ramazan’ın odasına koştu, ‘Ramazan ne yaptın, kendini de bizi de yaktın’ dedi. 112’yi aradı.”
"DIŞ KAPIYI KİLİTLEMEZDİK"
Halil Ç. de ifadesinde polise, Ramazan’ın boğazının arkasından saplanmış bıçağı görmediğini söyledi: “Olay gecesi eve dışarıdan herhangi bir kimse gelmedi. İkamete en son ben girdim ancak kapıyı kilitlemedim. Genellikle kapıyı kilitlemiyorduk. Morali bozuk olduğu için Ramazan’ın intihar etmiş olabileceğini düşündüm.” Polis, olay yerinden alınan kan ve kıl örneklerini Adli Tıp Kurumu’na gönderirken, Ramazan Fırat’ın öldürülmesiyle ilgili tutuklanan 3 ev arkadaşı Trakya Bölgesi’nde 3 ayrı cezaevine konuldu.
