Avrupa Ajansı (AVA) Doğan Kemancı / İstanbul-Bostancı Gösteri Merkezi'nde "Sanatçılar Girişimi" tarafından düzenlenen ve iktidarın her türlü baskısına karşı bir protesto gösterisine dönüşen 'Reddediyoruz/Ferman Padişahın Ülke Bizimdir' adlı toplantıya çok sayıda yurttaş ve sanatçı katıldı.
AKP hükümetinin istifasının istendiği ve sıkça "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Cumhuriyet değil AKP yıkılacak" sloganlarının atıldığı toplantıya CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. "Sanatçılar Girişimi" sözcüsü Ataol Behramoğlu, "Cumhuriyetin hiçbir döneminde sanata, sanatçıya ve toplmun değişik kesimlerine bu kadar baskı olmadı. Bizler 1 yıl önce nerede bir hukuksuzluk varsa ona hayır diyeceğiz diyerek yola çıkmıştık. Bugün de bir avuç 'Yetmez ama evet' diyen aydına yine hukuksuzluğa karşı hayır diyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu da "Korkaktan aydın olmaz. Ortak paydamız Mustafa Kemal Atatürk. Bireysel kavgaya ve kişisel çatışmaya girmeden ortak mücadele edeceğiz" diye konuştu.
Toplantıya ayrıca Tarık Akan, Genco Erkal, Mehmet Samancılar, Atilla Dorsay, Sadık Gürbüz, Yavuz Top, Levent Kırca, Gülsen Tuncer, Melike Demirağ Güleryüz, Bedri Baykam,Leylâ Erbil, Edip Akbayram, Mehmet Aksoy, Aytaç Arman, Cahit Berkay, Nejat Yavaşoğulları'nın da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Ataol Behramoğlu, "Cumhuriyetin hiçbir döneminde akla, bilime, çağdaşlığa, kadınlara, hukuka yönelik saldırı bu kadar çığırından çıkmamıştı. Yine cezaevleri bu kadar suçsuz insanlarla dolup taşmamış, yargı ayaklar altına alınmamıştı.Artan bu baskı ortamından sanat ve sanatçılar da payına düşeni aldı. Heykele 'Ucube' denildi. Dünya çapında bir sanatçımız AKP milletvekilinin en ağır hakaretine uğradı. Bizler 1 yıl önce nerede bir hukuksuzluk varsa ona hayır diyeceğiz diyerek yola çıkmıştık. Bugün de bir avuç 'Yetmez ama evet' diyen aydına karşı yine hukuksuzluğa karşı hayır diyoruz Hukuksuzluğa karşı susmadık susmayacağız" diyerek sözlerini sürdürdü.
Kemal Kılıçdaroğlu ise, "Sanatçılar bir ilke imza attılar. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarda zorlukları gördüler. Bütün sanat insanlarına çağrı yapıyorlar. Korkuya karşı mücadele edelim. Asla yılmayalım. Güzel de bir slogan üretmişler: 'Ferman Padişahınsa ülke bizimdir' diyorlar. Ortak paydada buluşmak gerekiyor. Ayrılığa gayrılığa yer yok. Korkaktan aydın olmaz. Aydın olan kişi elinde meşalesiyle karanlığa ışık tutan kişidir. Ortak paydayı bize sunan, bize veren, emanet olarak veren bir kişi var zaten o da Mustafa Kemal o payda etrafında ortak mücadele edeceğiz" dedi. Tarık Akan da, "Her şey sizsiniz. Hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Öyle olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Heykeltıraş Mehmet Aksoy da "Biz de fikirlerimizle, sanatımızla, özgürlük tutkumuzla bu işi başaracağız Bayrağımız insan olmalı" dedi. Salonda alkışlarla karşılanan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Tayyip Erdoğan'ın "yazıklar olsun sizleri yetiştiren hocalara" ifadesini şöyle eleştirdi; "Ben de diyorum ki sizler hangi çorak, bereketsiz lanetlerin toprakların ürünüsünüz. Ben de diyorum ki hakkını arayan bu çocukları doğuran ana babaya da yetiştiren hocalara da helalı hoş olsun."
Kocasakal sözlerini şöyle sürdürdü: "10 yıldır, 15 yıldır topluma söyledikleri yalanların ışığındaki o uyuşma ve narkoz etkisi geçiyor artık toplumda. İnsanlar gerçekleri görmeye başladı. Sanatçılar ayakta, üniversiteler, Barolar ayakta. Bu giydirilmek istenen deli gömleğini reddediyor. Cumhuriyetle olan hesaplaşmada, cumhuriyetin aydınlığın yanında yer alıyor. Ve bu yalan saltanatı, bu koyu sivil dikta sona ermek üzeredir. Hep beraber göreceğiz bunu bu nedenle buradayız."
Kocasakal, AKP ve Tayyip Erdoğan'dan hesap sorulacağını da belirtti ve ; "Bugün yaptıkları bütün hukuksuzlukların hesabı tek tek sorulacaktır. Ama onların bizlere tanımadıkları adil yargılanma hakları ibret olsun diye onlara tanınarak bu hesap sorulacak çünkü sonuç değişmez. Bakın Suriye'de şuan yaptıkları TCK 306'ya göre 5 yıldan 12 yıla, şu anda Oslo'da yaptıkları görüşme TCK 302'ye göre (PKK sanıklarına uygulanan madde) ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanacaklar. Dolayısıyla bizlerin onlar gibi sahte, tahrip edilmiş dijital verilere ihtiyacımız yok. Her şey ayan beyan ortada. Bu hesap sorulacak" dedi.
Tiyatro sanatçısı Levent Kırca da şöyle konuştu: "Ben devrimci bir sanatçı olarak, Mustafa Kemal'in çocuğu olarak, cumhuriyetin vatandaşı olarak, bugün hapis istemiyle yargılanan bir sanatçı olarak eğer itiraz etmem gerekiyorsa neye itiraz edilecekse ayrım yapmadan ona itiraz etmek için haykırmak için buradayım. Bugün cumhuriyete karşı çıkan, cumhuriyeti yıkmaya çalışan, Atatürk'ü hergün biraz daha bitirmeye çalışan hükümete de karşıyım lanet olsun. Bu hükümet demokratik yollardan ülkenin başından gitmedikten sonra bu memlekete kurtuluş yok. Bunlar gidecek. Bu geceyi cesaret edip bir tek Ulusal Kanal naklen yayınlıyor. Bugün izlenilecek iki tane şerefli televizyon varsa bir tanesi Ulusal Kanal'dır. Bugün okunabilecek 4 gazete varsa bir tanesi Aydınlık gazetesidir. AKP Hükümeti benim oyunumla ilgili iki tane soruşturma açtı. Suçum Atatürkçü ve cumhuriyetçi olmak. Eğer bu suçsa ben, bu suçu işlemeye alenen devam edeceğim. Ve ben her gece bunlardan kormadığımı haykırıyorum. Bu hükümetten Tayyip Erdoğan'dan korkarak cumhuriyeti sahiplenip kurtaramayız. Bunları devirmek mecburiyeti hasıl olmuştur artık. Çok şükür ki TGB var. Bugün Deniz Gezmiş yok ama TGB var. İşçi Partisi Gençlik Kolları var. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları var. Bu işin reçetesi Atatürk'ün Gençliğe Hitabesidir. Orada başımıza gelenleri satır satır anlatıyor. Ve ülkeyi gençliğe bırakıyor" dedi.
Daha sonra konuşan Bedri Baykam, "Demokrasiyi, özgür Türkiye'yi eşitliği, adaletin üstünlüğünü, hukuku, ve insanların özgürce konuşabildiği her türlü baskıya karşı kararlılıkla dik durabildikleri onurlu bir ülke istiyoruz. Tabi ki bunu koruyacağız ve elde edeceğiz. Özgür yarınlar için" dedi.