Şeker Bayramı'nda Özer, yine öğrencileri düşündü. Erasmus ile İngiltere'de öğrenemime gelen 15 kadar Erasmus öğrencisine Bayram kahvaltısı verdi. Kahvaltı saat 10' da Oxford street'deki Özer resterontta yapıldı. Ünlü şef'in kahvaltı menüsünde Kraliyet Ailesi'nin kahvaltısı olan Egg Royale vardı. Özer kahvaltı menüsü seçimini "Kraliyet Ailesi'nin kahvaltısını tadmanızı istedim ve sizede değişiklik olur diye düşündüm" sözleriyle açıkladı. Egg Royale, Türk çayı ve Portakallı Preseco eşliğinde servis edildi. Kahvaltıya katılan bazı öğrenciler de Özer'in restorantlarında çalışan öğrencilerden.
Bayram kahvaltısı sırasında samimi olarak çocuklarla konuşan Özer, gençlere yol gösterici öğütlerde bulundu.
Özer" Benim Restorant'larımda yöneticiliği öğreniyorsunuz, mutfağa girdiğinizde bir yere yönemleniz gerekiyor, salona girdiğinizde yöneticilerin hepsini yönetmeniz gerekiyor. Az ve öz konuşuyorum, ağdalı laflara gerek yok, ana hatlarıyla sizlere söylüyorum. Restoranttan içeri giren müşteriyi yönetmeyi öğreniyorsun, arkadaşlarını yönetmeyi öğreniyorsun, idarecilerini yönetmeyi öğreniyorsun. Bayram gününde size iş dersi veriyorum" diyerek Özer Restorantlar'da hangi kısımda çalışılırsa çalışılsın mutlaka yönetmenin ne demek olduğunu öğrenildiğini vurguladı.
"Padişahlar vezirlerini önce mutfakta çalıştırırlarmış"
Muhteşem Bayram kahvaltısında hoş sohbetiyle hem eğlendiren hemde öğreten Özen " Tarihten bir şey öğrendim. Diyorlarki Padişahlar vezir yapacakları kişileri önce mutfakta çalıştırıyorlarmış. Mutfakta çok becerikli olanları vezir yapıyorlarmış. Bu iş çok beceri gerektiriyor. Aynı anda el becerisi, göz becerisi, sanat, müzik, dekor, dizayn, giyim, konuşma ve insanlık gibi bir çok dal var bu işin içinde ve bu becerileri resterontçılıktan daha iyi öğreten bir meslek yok bu dünyada. Bunları kitaplardan öğrenemezsiniz yaşamanız gerek" diyerek restorant sektörünün önemi anlattı. Sözlerine "Lokantacılıkta büyük bir keramet var. Bütün Amerikan başkanları lokantacılık yaptım ben zamandında diyorlar. Heralde o yüzden iyi bir yöneticiler diyorum bende. Lokantacılar dünyayı yönetiyor. En iyi yöneticiler lokantacılardır."şeklinde devam etti.
Hüseyin Özerin öğrencilere bayram mesajı: Pozitiv olun
"Bizim Türk milletinde bir huy var. Negatif olmaya bir eğilim var. Türklerin işi iyi gittiği zaman pozitif ama kötü gittiği zaman negatif olurlar. Siz kötü gidincede pozitif olun. Kendi hayatından örnek veriyorum ben, şimdi şurda restorant yansa, sözdüre bilirsem söndürürüm, söndüremezsemde oturur gülerek izlerim."diyen Özer ilk dükkanını nasıl batırdığını şu sözlerle anlatıyor.
"Ben bir dükkan açtım zamanında. Oxford Stree'te bir arkadaşım ile bir hediyelik eşya dükkanı açmıştık , öyle dükkanda değil çok büyük bir yerin içinde bir unit. Sermayeyi ben koymuştum arkadaşım işletecekti dükkanı. Bende işime devam edecektim. Ama sonra baktım çalışmıyor. Benimde bir izinli günümdü bir cumartesi günü akşama kadar izinliydim akşam işe gidecektim. Cumartesi günü gündüzden gittim dükkana. Dükkanda ne varsa sattım. Kendi oturduğum masayı saldeyeyi bile sattım dükkandaki. Kasayıda sattım en son bir tuzluk kalmıştı. O tuzluğuda dükkanın ortasına bıraktım ve çektim gittim. Ordaki Türkler bu adam deli diyorlardı. Ben güle oynaya sattım bütün eşyaları çünkü batmıştım. Ama ordan ders çıkarttım. Bilmiyordum ben iş yapınca hemen oluyor sanıyordum." diyerek kendi hayat tecrübelerini gençlerle paylaşan Özer gençlere pozitiv olmanın gerekliliğini anlattı.