Öne Çıkanlar İngiltere İçişleri Bakanlığı Barış Pınarı Harekatı londra University of London Goldsmiths Brunel University London GREAT Bursları nedir ingiltere burs basvuru ingiltere lisansüstü eğitimi burs ingiltere lisansüstü eğitimi

Bu haber kez okundu.

Abdüllatif Şener, 'Başbakan Erdoğan'ı Batıya yönelmiş görmüyorum'

Abdüllatif Şener ile Röportaj (Bölüm I): “1990’lardan Günümüze Türkiye Siyaseti: Umutlar, Kırgınlıklar ve Güncel Sorunlar” Türkiye Politika ve Araştırma Merkezi (AnalizTürkiye) olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti’nin) kuruluşunda yer alan ve 2002-2007 yılları arasında AK Parti milletvekilliğinin yanı sıra AK Parti Hükümetlerinde hem Devlet Bakanlığı hem de Başbakan Yardımcılığı gibi önemli görevlerde bulunan ve daha sonra partiden istifa eden Doç. Dr. Abdüllatif Şener ile uzun bir söyleşi yaptık. Şener ile kendi siyasi yaşamının yanı sıra AK Parti hükümetinin demokrasi karnesinden Suriye politikasına, Kürt açılımından başkanlık sistemine ve nihayet İstanbul’daki Gezi protestolarına kadar birçok güncel konuda konuştuk. Şener’in AnalizTürkiye okurları için oldukça önemli olduğuna inandığımız bu röportajını iki bölüm halinde yayınlayacağız. Röportajın yayınladığımız bu ilk bölümünde Şener’in AK Parti’nin kuruluş süreci, partinin Milli Görüş hareketi içerisindeki yeri, siyasi seçim süreçleri ve Türkiye’de hükümet, medya, sermaye ve sivil toplum ilişkileri gibi konulardaki görüş ve düşünceleri çerçevesinde kendi kişisel deneyimlerine yer vereceğiz.

Röportajın Özeti:

“AK Parti’nin kuruluş safhasında aktif yer alan isimlerden biri bendim, partinin kuruluş safhasında AK Parti’nin parti programını ben hazırladım diyebilirim”

 “AK Parti’nin parti programı demokratik bir programdı. Ama Başbakan Erdoğan bu programa hiçbir zaman uymamıştır”

“Türk siyasi geleneğinde Başbakanı, bir parti genel başkanını parti içinde yargılayacak herhangi bir birim hukuken vardır ama fiilen yoktur”

“Başbakan demokrasiyi içselleştirmiş bir insan değil… Sandıktan ben çıktım istediğimi yaparım diyor. Hukuk devletinin de ne olduğunu bildiğini sanmıyorum. Davranışlarının hiçbiri hukuk devletiyle bağdaşmıyor”

“Ben Başbakanı Batıya yönelmiş bir insan olarak görmüyorum.”

“ Erbakan Hoca’nın düşünce dünyası, fikri altyapısı karşısında Tayyip Bey’in çok Doğulu bir zihniyete sahip olduğunu söyleyebilirim”

 “Milli Görüş dediğin o ülkedeki insanların ortak düşünceleri, ortak beklentilerini ifade eder. Milli Görüşü kavramlaştıran Erbakan Hoca’ydı. Ben Milli Görüş gömleğini çıkardım deyimini hiç kullanmadım”

“Başbakan Erdoğan Milli Görüş gömleğini çıkardık dedi, şimdi Türkiye’de 81 ilde Milli Görüş mitingleri düzenliyor. Burada tutarsızlık var”

“Ben özelleştirmeye karşı değilim. Yolsuzluk ve usulsüzlük varsa karşı çıktım”

“Başbakanın en son imzalaması gereken karar özelleştirmeden sorumlu bakanın bile imzası olmadan ÖYK üyesi Başbakan Yardımcısı olarak önüme getirildi. Bunun anlamı ‘Ya seni bu koltuktan alırız ya da burnunu sürteriz demek’ dedim. ‘Koltuktan alabiliyorsan al alamıyorsan burnumu sürttürmem, al götür bunu’ dedim”

“Kamuoyunda partinin bilinen birkaç isminden biri olarak beni Bakanlar Kurulu’nun dışında bırakmaya çalışması doğrudan kendini yıpratacak, parti tabanındaki algısını bozacaktı”

“Başbakan benimle tam iki ay küs kaldı. Aramızın açık olduğunu kamuoyu bilmesin diye yurt dışına giderken Başbakanlık vekâletini bana bırakır giderdi

“Erdoğan bakanları görevlendirmeden onlardan imzalı istifa mektubu istedi. Nitekim daha sonra 3 Bakan bunlar kullanılarak görevden alındı: Sami Güçlü, Güldal Akşit and Zeki Ergezen”

 “Başbakan ve Abdullah Gül 2007’de beni tekrar aday olmam için ikna etmeye çalıştılar. Hatta Abdullah Gül benim adıma parayı yatırmıştı. Buna rağmen ben aday değilim dedim”

 “Ben AK Parti’den ayrıldıktan sonra üniversiteye döndüm ve mutluydum ve hemen siyasete dönmek aklımda yoktu”

“Biz partiyi 25 Mayıs 2009 yılında kurduk. Fakat aradan bir ay geçmedi, Aydın Doğan’a, ana medya patronlarından birine, vergi incelemesi geldi. Bütün servetinin değeri kadar vergi ve ceza kesildi. Bu diğer medya patronlarına da mesajdı”

“Türkiye’de ben vergi müfettişliği de yaptım bilirim. İstediğiniz insana istediğiniz vergi ve cezayı kesersiniz Türkiye’de. Bu gerçekten Türkiye’de hukuk devleti konusundaki en büyük zaaflardan biridir”

“Türkiye Partisi’ni biz kapattık. Medya desteği yoktu. Samsun’da yapılan ilk mitinge 15 bin kişi katıldı. Hiçbir medya kuruluşunda tek bir satır geçmedi”

“Başbakanın kafasında basın özgürlüğü diye bir kavram yok. Basın kendisine bağlı olacak. STKlar emirleri kendisinden alacak. Kuvvetler ayrılığı diye bir kavram yok. Yasama, yürütme ve yargı hepsi kendi tekelinde olacak”

 “Başbakan hep hedef alarak konuşuyor. Şimdi de İstanbul’da göstericilere kızıyor. O aslında mülki amirlere verilen bir talimattır”

“Mebusluğumun ilk 6-7 yılında Meclis’in en sert konuşan milletvekili belki bendim. Eleştirilerim çok ağırdı. İktidarları da çok ağır eleştirirdim Meclis Kürsüsünden”

“Partinin Genel Başkanı veya parti politikalarını çok ağır eleştirebilirim ama kimsenin şahsıyla alakam yoktur”

Röportajın Tam Metni için http://researchturkey.org/wp/wordpress/?p=3924&lang=tr


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.