Öne Çıkanlar hükümet iran özel jet Kaplıca rakip brunson chp iç yönetim Bekir Pakdemirli ingiltere başbakanı may fidan dikme 31 mart seçim plastik poşetler

Bu haber kez okundu.

Hüseyin Özer, 'Okumak yaşam için ruhsattır. Ben ruhsatsızım'

AVRUPA AJANSI (AVA) Eda ÜN / Londra-İngiltere’nin başketi Londra'daki dünyaca ünlü Özer ve Sofra Restorantlar zincirinin sahibi olan Hüseyin Özer ile Covent Garden'daki Sofra Restorant'ta bir araya geldik. Gayet nezih ve şık ama bir o kadar da samimi bir ortamda yaptığımız röportaj bol kahkahalı ve neşeli geçti. Aile ortamının hakim olduğu restorantta tüm çalışanlar içten ve güler yüzle müşterileri ağırlıyorlardı. Dünyaca ünlü televizyon kanalı olan BBC'de Dünyanın en zengin insanları arasındaki tek Türk olan  Özer, Ramazan ayında yapılan yanlışlar ve ne yapılması gerektiğini ayrıntılarıyla bizimle paylaştı.

Mafyayla Uğraşan Adam

Sıfırdan başlayıp, zirveye kadar geldiniz. Zor bir çocukluk ve gençlik döneminiz olmuş, bize Hüseyin Özer Kimdir kısaca bahseder misiniz?

Gençlik yıllarım hiç birşey. Londra’ya geldikten sonraki hayatımı anlatsam .... Gençlik yıllarım Londra’ya geldikten sonraki hayatım yanında hiç kalır, Garnitür bile olmaz. Londra’da büyük bir mafya var burada onla uğraşıyoruz. Artık Onlardan zevk alır hale geldim. Hayatımın bir parçası oldu. Madem ki çıkmıyor, gitmiyor o zaman tadını çıkaracaksın. Bende tadını çıkartıyorum.

Mafyayla uğraşan bir adamdır. Mafyanın uğraştığı adam daha doğrusu.Beni yıldıramadılar. Pek yılmaya niyetim yok, beni bilediler. Yılmıyorsun aksine bileniyorsun.

Başarınızın sırrı ne? Nerden geliyor bu başarı

Başarımın sırrı çok çalışmaktan ve dürüst olmaktan. Bir de iyi araştırmak. Türkiye’yi iyi temsil etmekten. Temsil etmenin bir şerefi var burda gururu var. Türkiye’yi temsil etmek önemli bir şey burada.

Londra'da Türk olmak nedir? Yurt dışında Türkler nasıl olmalı?

Yurt dışında yaşayanlar Türkiye’ye kızıyorlar. Kızacağına sahip çık değil mi? Annesine babasına insan kızabilir ama kendi yüzüne karşı kızar, arkasından kızmaz. Türkiye'nin burada arkasından kızıyorlar. Arkasından kızmak doğru değil. Türkiye içinde kızarsın Türkiye'ye ama yurtdışında arkasından kızmazsın. Annen ve baban gibi.. Annen ve babanla içerde kavga edersiniz, dışarda çıkınca onları savunursun. Türkiye benim annem ve  babamdır. Türkiye'yi ben savunurum. Ben Türkiye'ye hayırlı evlat olmak istiyorum. Hayırlı Türkiye Cumhuriyeti'nin hayırlı evladı olmak istiyorum. Tüm meleleketin hiç ayrım yapmadan hayırlı evladı.  Çünkü yurt dışındaysam ben  tüm Türkiye'nin evladıyım. 38 senedir Türk'üm burada. Dolayısıyla 38 defa daha fazla Türk'üm. 38 senedir yabancılarla yaşıyorum, İngiliz'lerle yaşıyorum. Arkadaşlarım İngiliz, Lord'lar, Leydi'ler, Bakanlar, Başbakanlar, Liderler, İşadamları, sade İngiliz vatandaşı ama düzgün vatandaşı. Kebap yiyen İngiliz değil onlar ama. Kebap yiyen İngilizleri İngilizlerde sevmiyor. Orta sınıfla beraber olmak lazım burda beraber yaşamak lazım, dürüst olmak lazım, onlara ayak uydurmak lazım. Onlara Türkiye'nin güzelliklerini anlatmak lazım. Türkiye'nin güzelliklerini devlettin anlatmasını beklememek doğru değil. Zaten Türkiye'nin elçisi, konsolosu, başkolosu'nun görevi Türkiye'yi tanıtmak. Onlar anlatınca onlara inanmazlar.. Ama sade bir vatandaş Türkiye'nin güzelliklerini anlatırsa benim gibi inanırlar. Yurt dışında yaşayan Türkler Devletten bir şey beklememeli, kendileri yapmalı herşeyi. İngiltere'de seyehat ederken devlet mi veriyor şemsiyesini, şapkasını... Türk'ünde centilmeni vardır. Türk'ün centilmeni buraya gelip devleti dolandırmaz. Yurt dışındayken Türkiye'yi yüceltmek şarttır. Türkiye yücelince senide yukarı çeker o. Türkiye'nin itibarı olursa seninde itibarın olur. Türkiye'nin itibarı olmazsa burdaki vatandaşında itibarı olmaz. Sadece askerlik yapmak ile vatana olan hizmet bitmez. Yurt dışındaysan her gün askersin. Yurt dışında olduğun zaman yurdu çok fazla sevmek gerek. Bir ucundan bir ucuna ayrım yapmadan sevmek gerekiyor. Din, dil, ırk, mehsep ne olursa olsun hepsi Türkiye Cumhuriyeti'dir.

“Türkiye'ye Yatla Giden Turist Bizim Restorantlardan Gidiyor!”

Yabancılarında Türkiye'de sizin gibi faaliyet göstermesini destekliyor musunuz? 

Türkiye'ye yatırım yapan çok arkadaşım var benim. Çok büyük yatırımlar yapıyorlar ve her zaman bana soruyorlar "çok büyük yatırım yapıyoruz, doğru mu" diyorlar. doğru diyorum yapın. Türkiye'de "kaldırım yok  ben şikayetçiyim ama yatırım işi çok iyi" diyorum. Türkiye'de mutlaka yatırım yapmanız lazım diyorum. Çok büyük paralar gidiyor Londra’dan Türkiye'ye. Türkiye'ye yatla giden İngiliz turist bizim restorantlarımızdan aldıkları tavsiye üzerine gidiyor.

Kitap okumayı çok seven birisiniz en son okuduğunuz kitabın ismi nedir?

Ben birkaç kitabı bir arada okurum. İngilizce bir kitap okuyorum şu anda isim vermeyeyim. Ruh halime bağlı okuduğum kitaplar. Tek bir kitapla yetinemiyorum ben. Kitap okumayı da çok seviyorum.

En son gittiğiniz Tiyatro nedir ?

Londra’da bir tiyatroya gittim adını şu an hatırlamıyorum. İngiliz komedisiydi 70 ve 80'leri anlatıyordu. 5 üzerinden 5 puan almıştı. Oyunda en çok hoşuma giden ise adam yaşlanmış gelmiş 40, 50 yaşına saçları kırlaşmış. Annesiyle ve babasıyla kavga ediyor. "Siz bana çocukluğumu yaşatmadınız" diyor. Annesi babası şaşıyorlar ve "yaşattık oğlum, seni parklara götürdük, bahçelere götürdük, tiyatro, sinemaya götürdük, gezmeye götürdük, herşeyi yaptık" diyorlar. Adam bu sefer "siz onları yaptınız ama siz bana kötü zaman yaşatmamışsınız hiç. Herkesin bir hikayesi var. Ben çok mahçup oluyorum. Anlatacak bişeyim yok" diyor.

Elemanlarımıda götürdüm, hep beraber gittik. Elemanlarıma ben işçi demiyorum evlat diyorum onlar benim evlatlarım.

Bir kaç kerede operaya gittim ama adını söylersem ayıp olur söylemiyim. Gittiğim zaman orda yemekte yiyorum. Onlar beni tanıyorlar bana güzel yemek yapıyorlar.

En son Wimbledon'da  yapılan Tenis turnuvasıyla ilgilendiniz sporla aranız nasıl?

Tenisi seviyorum. En son Wimbledon'daydım.Bunun dışında At binmeyi seviyorum ve kayak yapmayı çok seviyorum. Ama kağıt oynamayı ya da tavla oynamayı sevmem. Bilmem de zaten.Hiç oynamadım.

“Ben Ruhsatsızım”

Üniversite ile de ortak çalışmalarınız var, yanınızda çok sayıda öğrenci yetiştiriyorsunuz. Vakıflarınızı nasıl kurdunuz?

İlkokula gitmeyince insan bu işlerden çok zevk alıyor. İlkokula gitmediği halde öğretmen oluyor insan. Çok zevkli. İlk kazandığım para ile kurdum ben vakfımı. Çocuklar Okusun istiyorum. Ben okuyamadım diğer insanlar okusun. Okumak yaşam için ruhsattır. Ben ruhsatsızım. Ruhsatım yok benim. Ruhsatsız kullanıcıyım ben.

Onbir ayın sulatanı Ramazan sizin için ne demek?

Ramazan benim için çok önemli. İbadetler içersinde en çok Ramazan'da Oruç tutmayı seviyorum. Oruç iradeli, güçlü bir insan yapıyor beni. Ne kadar güzel bir nimet. Bütün gün, bütün gücünü, iradeni kullanıyorsun. Harika bir ibadet. Mideni dinlendiriyorsun. Komple vücudunu dinlendiriyorsun süper birşey.

Oruç demek ne demek ?

Oruç demek bir ay boyunca gece fazla yemek yemezsen melek gibi bir adam olmak demek.

Sofra Grubu Restoranları'nın ramazan için yaptığı özel bir menü var mı?

Bizim mönümüz her zaman sağlıklı ve dengelidir. İstedikleri zaman gelip burda iftar yemeği yiyebilirler. Hitit yemeklerinide ilave ettim ben. Hitit Uygarlığı’ndan geliyor. Yemek yapmak için tarihe, çoğrafyaya iyi bakmak gerekiyor. onları bilmek gerekiyor.Lezzetten ve göz zevkinin olması gerekiyor. Sunumdam anlamak da tabi. 

Ramazan ayında bu kesinlikle ramazan yemeği dediğiniz bir yemek var mı ?

Ben Nütrisistim (alınan besinler ile vücudun sağlığı arasındaki ilişkiyi inceleyen), diyetisyenim. Ramazan ayına gayet uygun yemekler yapıyorum. Ramazan’a da şarap içmeyede uygun benim yemeklerim. Ramazan bitincede o yemeklerle ben şarap içicem. İkisinede uygun benim yemeklerim. Allah'a şükür ikisinide uygun yapabiliyorum ben.

Okurlarımızla paylaşmak istediğiniz bir mönü var mı ?

Bizim sitemize girerlerse orda mönüleri bulabilirler. Çok keyif alacaklardır. Facebook hesabımıza da dahil olabilirler. Sofra Özer facebook için. Orada bir sürü tarifimiz var.

Oruç tutan insanlara neler öneriyorsunuz ramazanda, ne yapmalılar ne yapmamlılar, neyi yanlış yapıyorlar ?

Protein, süt yoğurt, meyve ve sebze yemelerini öneriyorum.Et, süt, yoğurt, balık ve salata olmalı.Zeytinyağı ve tereyağ da çok önemli. Çünkü gün uzun bunları bol bol tüketmeliler. Gece mümkünse çok su içilsin. Gece yemek yiyemiyorlar ise kalıp süt içsinler. İftarı çorba ile değil karpuz ile açsınlar. Kavun, karpuz, zeytin ve peynirle açarlarsa iftarı daha iyi olur. Önceden meyvesini yemiş olur. kiraz var şimdi bol bol, çok faydalı. Kanı inceltiyor.

Bol börek, pide, bakla, pilav yemek yanlış. Çünkü Oruç tutan insanın midesi küçülür. İnsanlar bunları yediklerinde midelerini doldurur, asıl alması gerekene yer kalmaz. İhtiyacı olanı alamaz. Zamanda az, onları eritip başka birşey de yiyemiyorlar. Mutlaka güzel bir salata olması lazım. Bol yeşilllikli.

Basit bir salata tarifi alabilir miyiz sizden ozaman 

Bütün yeşillikleri karıştırın. Birazda domates doğrayın içine. Salatalıkta koyacaksanız önce salatanın çekirdekli kısmını çıkartın ondan sonra doğrayın. Biraz sumak ve balzemik sirke ama çok az olsun ama. zeytin koyup, az tuz ve bol zeytin yağı koyun.

Sofra Grubunun Yeni projesi var mı ?

Yeni projemiz söylenmez. Var ama söylenmez. Gizli değil de... Önce yapmak lazım sonra anlatmak lazım.  Hani olur ya şunu yapacağız bunu yapacağız derler sonra hiç birşey yapmazlar.. yok yağmur yağdı, yok öyle.. biz yapalım sonra... Ben küçükken hiç birşey söylemedim kimseye onu yapacağım bunu yapacağım diye. Ama kendi kendime söyledim. “Adam” olacağım ben dedim “Adam”. Başka hiç birine söylemedim ben. Lokanta açacağım demedim, dükkan açacağım da demedim, para kazanacağım hiç demedim... Adam olacağım dedim. Şimdi o adamlığı devam ettireceğim. O Adamlık önemli. Onu bile söylememiştim ama şimdi söylüyorum.  Adamlığı devam ettireceğim.

Son Olarak Okuyucularımızla paylaşmak istediğiniz yurt dışında yaşayan Türk'lere yönelik bir mesajınız var mı ?

Benim usülümde lokanta açsınlar bende yardım edeyim. Gece sarhoşlara Kebap yapmasınlar. Gece evlerine gitsinler,  çocuklarına baksınlar. Aileleriyle vakit geçirsinler, beraber vakit geçirsinler.Lokantaları benim usul yaptıklarında akşam eve gitme şansları oluyor. Lokanta yapamıyorlar ise eskiden cafelerim vardı o tarzda cafe açabilirler.

Ama bütün Türklere tavsiye ederim cafe shop gibi işyerlerinize sabah 8 de gelirsin akşam 5 te gidersin eve. Aile bir arada olduğunda, çocuklarda iyi eğitim alır. İntihar da olmaz. İntiharın çözümü burada. 24 saat bakkal, 20 saat kebapçı, 20 saat çorbacı çalışırsa çocukları da göremezler, eğitemezler, intiharda olur.

En büyük projemde bu benim daha önce söylemediğim. Şimdi söylüyorum. En sevdiğim en önem verdiğim proje bu benim. Bundan ben para kazanmayacağım ama vatandaşlarım mutlu olacak. Bu usul tüm dünyada geçerli. Türkiye'de de Avrupa’da bu usul çok güzel gidiyor. Sadece Londra'daki Türkler değil, tüm Avrupa’daki Türkler de yapabilir. Amerika'daki Türkler'e de söylüyorum. Benim usülümde sağlıklı, dengeli yemek yapsınlar. Normal saatlerde çalışıyor ve para kazanıyor, para kazandırıyorsun. Bizim yanımızda çalışanlar ayrılıp, Hepsi milyoner oldu. Ben bu milyonerlerin çoğalmasını istiyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.