Öne Çıkanlar londra türkiye ingiltere acun ılıcalı Londradan İtalya turuna londra Türk markaları ingiltere Türk markalarının Londra Büyükelçisi Ertaş Londrada Türk İş Dünyası Türk İş Dünyası Güç Birliği

Bu haber kez okundu.

Uğur Dündar  'Güzel günler yakın'

Doğan Kemancı/Londra-Çok sayıda izleyicinin ilgiyle takip ettiği toplantının açılışını CHP -İDD Başkanı Seniha Russell yaptı ve Türkiye'nin politik ortamını kısaca özetledi.Research Turkey Centre'dan akademisyen Ümit Sönmez'in yönettiği panelde ilk söz Süheyl Batum'a verildi. Batum konuşmasına Cem evlerinde Hz Ali'nin resminin yanına Atatürk'ün fotoğrafının konulduğunu, bunun sebebinin laik cumhuriyetin getirdiği özgürlük anlayışı olduğu, bugün ise başbakanın çıkıp 'benim teminatım altındasınız' demesine rağmen, tam sekiz yerde Tayyip Erdoğan'ın 'Kılıçdaroğlu, üzerinize afiyet Alevidir' dediğini belirtti. Cumhuriyetin yaratmak istediği 'sosyal sermaye'nin yani aydının son senelerde bilinçli olarak yok edilmeye çalışıldığını, bundan yetmiş sene önce Türkiye'de gazeteciler yetiştirildiğini ama 'bugün burada bir panel düzenlemek için sizler araya araya ancak üç gazetece bulabildiniz, bunların arasına ancak bir üç tane daha katabilirsiniz, hadi diyelim beş tane daha katabilirsiniz. Türkiye'de sosyal sermayeyi yavaş yavaş bitirdiler,' diye devam etti. Eskiden sarı sendikalar olduğunu bugün ise ancak ak sendikalar bulunduğunu, işçinin hiç bir güvencesinin olmadığını, Türk İş'in başında eskiden hükümete bağlı birinin olduğunu bugün ise daha da bağlı birinin getirildiğini belirtti. Son olarak ise Anayasa'nın değişmez maddelerinin değişmesi konusunda AKP'lilerin komisyondaki konuşmalarından ve bunları ileride yayınlayacağından söz etti.

Ali Sirmen

Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen gazetecilerin dinlenmelerinden sözettikten sonra ' Türkiye'de sandığı demokrasinin tek güvencesi sayan, çoğunlukçu demokrasiyi çoğulcu demokrasiyle karıştıran, çoğunluk diktasını ya da sandıktan en çok oy alanın diktasını demokrasi diye bize yutturmak isteyen kişiye sorarsanız, Türkiye buraya askeri darbelerden geldi' dedi ve şunları ekledi, 'bugün artık nereye gidiyoruz diye sormanın anlamı yoktur çünkü varacağımız noktaya zaten vardık. Ama burada kötümser olmamak gerekiyor.' dedi.

 Atilla Sertel

Atilla Sertel, iki gün önce Mustafa Balbay'ı Sincan'da ziyaret ettiğini, hücresindeki kötü şartlara rağmen Balbay'ın moralinin bozuk olmadığını hatta giden ziyaretçilere moral verdiğini, şu andaki mutluluklarından birinin de eşi ve çocuğunun yirmi beş dakika mesafeden ziyaretine kolayca gelebildiklerini, daha önce ise Silivri yollarında ailesinin üç kez kaza atlattığını ve bunun basında hiç duyulmadığını söyledi.  Sözlerine, karanlıktan 'ne zaman çıkacağımız değil ama nasıl çıkacağımız belli . Başımız dik alnımız açık. Eğilmeden bükülmeden çıkacağımız  günlerin hesabıyla ve Mustafa Balbay'ların, Tuncay Özkan'ların, Merdan Yanardağ'ların, Hikmet Çiçek'lerin, Turan Özlü'lerin, Deniz Yıldırım'ların içerde çürütülmeye çalışıldığı bir dönemde Türkiye talihsiz günlerini yaşıyor. ' dedi.

 Uğur Dündar

Uğur Dündar ise '10 Kasım'da bir milyon seksen dokuz bin altı yüz on beş kişiden biri olarak sizlere sevgili arkadaşım Müjdat Gezen'den selam getirdim.' diyerek sözlerine başladı. Umutsuz olmaya hiç gerek olmadığını ve Cumhuriyet'in çok sağlam iki temel üzerine oturtulduğunu ve bunlardan birinin gençlik ve diğerinin de laiklik olduğunu ve bu temeli atan büyük önder ve silah arkadaşlarına sonsuz şükranlarını sunduğunu belirtti. 'Ben çok Makyavelist yönetim gördüm. Türkiye'de siyaset Makyavelizm üzerine kuruludur. Ama, Makyavel mezarından çıksa, Tayyip Bey'le tanışsa, ben teorimi yazmadım, sana bırakıyorum, sen en alasını yazarsın der.' diye sözlerine devam eden Dündar, 'Aslında bu cumartesi günü hep gülmeliydik. Ben meslek hayatımın çok komik anılarını anlatmalıydım. Sizler de kahkahalar atmalıydınız. Ama o günler uzak değil. O günler yakın. Bunu da bir çok örnekle görüyoruz. Gençler ve 1.089.615 rakamı bize çok umut veriyor. Türkiye'nin her köşesinde, 29 Ekim'de halkın onca korkutmaya, biber gazına, tomaya rağmen sokaklara çıkması bize çok umut veriyor. Ve Şükrü Saraçoğlu Stadyum'u inleten, 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyenler bize çok umut veriyor.' dedi. Dündar konuşmasına bütün salonun 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganlarıyla ve alkışlarıyla son verdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.