Alpaslan Düven/Londra-İngiltere’nin hükümete bağlı iletişim ve istihbarat birimi GCHQ, 2009’da Londra’da gerçekleşen G20 Zirvesi sırasında ülkeye gelen yabancı heyetleri dinlediği ortaya çıkmıştı. Guardian gazetesinin elde ettiği istihbarat belgelerine göre, Nisan ayındaki G20 devlet liderleri zirvesi ve Eylül ayındaki maliye bakanları zirvesini kapsayan 6 ay boyunca üst düzey siyasilerin de yer aldığı heyetlerin telefonlarının dinlendi, e-postaları okundu. Türkiye’den hedef olan isim ise Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmuştu.
Portland Place adresindeki Türk Büyükelçiliği rezidansı önündeki telephone kutusunu açarak kabloları inceleyen ve telefon görüşmesi gerçekleştiren bir kişi, o sırada yoldan geçen DHA muhabirinin dikkatinden kaçmadı.
Üzerinde mavi tişört, lacivert pantolon ve şapka bulunan siyahi bir kişi, Büyükelçilik rezidansının telefon hattının da bağlı olduğu içerisinden binlerce kablo bulunan telefon kutusunu yakından incelerken görüntülendi.
DHA muhabirinin o sırada çekim yaptığından haberdar olmayan bu kişi,
ESKİ BAŞBAKAN GORDON BROWN EMİR VERDİ
Guardian gazetesi, G20 üyelerine yönelik casusluk faaliyetlerinin yapılması talimatının o dönemin İngiltere Başkanı Gordon Brown’dan geldiği yorumunu yaptı. Dinlemelerin amacı ise ülkelerin tartışılan maddeler konusundaki görüşlerini masaya oturmadan önce öğrenerek müzakereler sırasında İngiliz bakanlara üstünlük sağlamaktı.
ANKARA’NIN BAKIŞI
Belgelere göre, G20 maliye bakanları zirvesine katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve beraberindeki 15 kişilik heyet, “hedef” olarak adlandırıldı. GCHQ raporunda, Şimşek’in dinlenmesinin, “Ankara’nın mali denetim ve reformlara bakışının öğrenilmesi” ve “Türkiye’nin diğer G20 ülkeleriyle işbirliği yapıp yapmayacağının anlaşılması” amacı taşıdığı kaydedildi.
Guardian “Türkiye neden dinlendi” başlıklı analizinde, 2009’da dönemin İngiltere başbakanı Brown ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke arasında stratejik ilişkilerin başlatılması için bir anlaşma imzalandığını hatırlattı ve iki ülkenin ilişkilerinin şimdi de iyi olduğuna dikkat çekti. Gazete, “Hazine bürokratları ve banka yöneticileri bu tür konuları her zaman konuşuyor. İngilizlerin, Türklerin finansal reformlar hakkında ne düşündüklerini müzakere masasına oturmadan önce bilmek istediği anlaşılıyor” yorumunu yaptı.
