banner4
Öne Çıkanlar maç hangi kanalda ingiltere Salé seyahatnamesi DERMAN Rafael Nadal maç saat kaçta Londra Southend Havalimanı İngiltereden KKTCye turist Çiğdem Adan Bajdaroğlu Ruha Şifa

Bu haber kez okundu.

Türk Markaları, Küresel Oyuncularla Aynı Sahnede Olacak

Türkiye-İngiltere Serbest Ticaret Anlaşması’nın yeni fasıllarla güçlenmesi, yalnızca iki ülke arasında artan ihracat değil; aynı zamanda Türk markalarının Avrupa’daki küresel oyuncularla aynı sahnede yer almasını da mümkün kılacak. 

Türkiye ile Birleşik Krallık arasında 2020 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması (STA), Temmuz 2025’te başlayan yeni müzakere süreciyle daha kapsamlı bir yapıya kavuşmaya hazırlanıyor. 

8 MİLYAR DOLARLIK HACİM

Avrupalı Türk Markalar Birliği (ATMB) Başkanı Vehbi Keleş, güncellenen anlaşmayı yalnızca bir dış ticaret aracı değil, Avrupa’daki Türk markalarının küresel değer zincirinde daha güçlü bir rol üstlenmesi açısından ‘stratejik bir kırılma noktası’ olarak değerlendiriyor. Keleş, “STA’nın güncellenmesi teknik engellerin azaltılması, hizmetler ve dijitalleşme gibi yeni alanlarda Türk markalarının rekabet gücünü artırması açısından büyük önem taşıyor” diyor. 

2024’ün ilk dört ayında Türkiye’nin İngiltere’ye ihracatı yüzde 21 artarak 5,3 milyar dolara ulaştı. Bu artış, STA’nın potansiyelini ortaya koyuyor. Özellikle kimya ve otomotiv sektörlerinin 8 milyar dolarlık hacmi temsil ettiğini hatırlatan Keleş, bu alanlarda daha da büyüme beklediklerini belirtiyor.

GIDA, HİZMET VE DİJİTALDE FIRSATLAR

Temmuz 2025’te Ankara’da başlayan müzakerelerde dijital hizmetler, veri paylaşımı ve yatırım konuları öncelikli gündem maddeleri arasında yer alacak. İngiltere’nin “Digital Trade” vizyonu kapsamında ‘yapay zeka destekli hizmetler, veri akışı ve uzaktan hizmet sunumu’ gibi modern ticaret başlıklarının anlaşmaya dahil edilmesi bekleniyor.

Keleş, “İngiltere, dünyanın ikinci büyük hizmet ihracatçısı. STA’nın bu alanları kapsayacak şekilde genişlemesi, Türk yazılım, danışmanlık, medya ve fintech firmaları için büyük fırsatlar yaratacak,” diyerek özellikle ikinci kuşak Türk girişimcilerin Avrupa’daki dijital ekonomide öne çıkabileceğine dikkat çekiyor.

TÜRKİYE REKABETTE AVANTAJLI

İngiltere’de faaliyet gösteren pek çok Türk şirketi temsilcisi de bu sürecin iki taraf için de olumlu sonuçlar doğuracağı görüşünde. Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari iş birliğinin Brexit sonrası dahi canlılığını koruduğunu düşünen Tilesdiy Yönetici Direktörü Murat Yurtseven, “Yeni STA fasılları ile bu iş birliğinin daha da güçleneceğine inanıyorum” diyor. Özellikle lojistik avantajların Türkiye’yi rakip pazarlara kıyasla öne çıkardığını belirten Yurtseven, Hindistan veya Çin gibi pazarlara yönelmek yerine İngiltere ile olan bu ilişkilerin mermer sektörü için çok daha avantajlı olacağını ifade ediyor.  

STA’nın özellikle tarım ürünleri, otomotiv ve kimyasal ürünler gibi sektörler için ciddi fırsatlar yaratacağını söyleyen Pitacss Limited CEO’su Levent Acı ise şu değerlendirmede bulunuyor: “Gümrükleme konusunda herhangi bir sorun yaşamıyoruz. Ancak Türk markalarının bazı Avrupa markalarının gerisinde kalmasının temel nedeni kalite algısı, köklü marka eksikliği ve müşteri şikayetlerinin yönetilememesidir.” 

Türkiye’den İngiltere’ye yapılan mobilya ihracatının da STA sayesinde istikrarlı biçimde sürdüğünü belirten Reyna Furniture Direktörü Ramazan Güncegörü  “Gümrüksüz ticaretin devam etmesi, tedarik zinciri kesintilerinin önüne geçerek iş modelimizi güçlü kıldı. Türkiye, coğrafi yakınlığı ve özelleştirilebilir ürün tasarımıyla rekabette avantajlı” diye konuşuyor. 

Ancak yerel regülasyonlara uyumda yaşanan zorluklara da dikkat çeken Güncegörü, “Yanmaz kumaş ve deri gibi zorunlu standartlar, Türkiye’deki üreticiler için önemli bir bariyer oluşturuyor” diyor.

FARKLI REGÜLASYONLAR UYUM

İngiltere merkezli, lokum üretiminde uzmanlaşmış Truede markasının kurucusu Zeynep Turudi de yeni düzenlemelerle birlikte gümrük işlemlerinin daha sade, net ve öngörülebilir hale geldiğini söylüyor.  İngiltere pazarında Türk markalarının kalite ve otantiklik açısından güçlü olduğunu belirten Turudi, yerel markalara kıyasla Türkiye’deki üretim avantajlarının altını çizerken; kur farkı riski, dağıtım maliyetleri ve bazı regülasyonlara tam uyum gibi konularda ise dezavantajlarla karşılaştıklarını ifade ediyor. 

STA’ya eklenen yeni fasılların hukuki boyutuna dikkat çeken Bowling & Co Solicitors Direktörü Hüseyin Hüseyin ise, “Yeni düzenlemeler yatırımcı haklarını daha koruyucu hale getirirken, ticari faaliyetlerin öngörülebilirliğini artırıyor. Anlaşmazlıkların çözüm yolları güçlendirildi. Ancak şirketler, iki ülkenin farklı regülasyonlarına uyum sağlamak zorunda. Özellikle çevre, iş sağlığı ve güvenliği gibi alanlarda uluslararası standartlara dikkat edilmesi gerekiyor” şeklinde uyarıda bulunuyor. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.