Tatar: "Milletvekilinin KKTC ziyaretine verilen tepki, Kıbrıs Rum liderliğinin ilkel ve baskıcı zihniyetinin çarpıcı bir örneğidir." Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Manchester Rusholme Milletvekili Afzal Khan CBE'ye yönelik baskı ve KKTC ziyaretinin ardından zorla istifa ettirilmesiyle ilgili sert bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar, "Davetli olduğum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden Manchester Rusholme Milletvekili Afzal Khan'a uygulanan baskı, Kıbrıs Rum liderliğinin ilkel ve baskıcı zihniyetinin bir başka çarpıcı örneğidir. Seçilmiş bir parlamenterin, sırf Kıbrıs Türk halkıyla ilişki kurduğu için Birleşik Krallık'ın Türkiye Ticaret Elçisi görevinden istifa etmeye zorlanması, demokrasi ve eşitliğe utanç verici bir hakarettir."
Tatar: "Onlarca yıldır Kıbrıs Rum liderliği, Kıbrıs Türk halkını izole etmek ve uluslararası arenada sesimizi susturmak için gayri meşru statüsünü kötüye kullanmıştır. Bugün, bir parlamenterin KKTC'yi ziyaret etmesi bile böyle bir düşmanlığı kışkırtmaya yetiyorsa, Kıbrıs Rum liderliğinin 1963 zihniyetinden asla vazgeçmediği açıktır. Karşı karşıya olduğumuz gerçek budur. Kıbrıs sorununun, halkımızın geleceğini Kıbrıs Rum tarafına emanet ederek çözülebileceğine hâlâ inananlar, durumun ciddiyetini kavrayamıyorlar.Çünkü 62 uzun yıl boyunca Kıbrıs Türk halkı, bu zihniyetin bir sonucu olarak en temel insan haklarından mahrum bırakıldı. Kıbrıs Rum liderliğinin izlediği haksız ve hukuka aykırı tecrit politikası, insanlığa karşı sessiz bir suç teşkil ediyor. Uluslararası toplum artık bu adaletsizliğe göz yummamalı; Kıbrıs Türk halkının haklı olarak hak ettiği adaleti ve eşitliği nihayet sağlamalıdır.
Ayrıca Birleşik Krallık'taki Türk toplumuna da çağrıda bulunuyorum: Bu adaletsizliğe karşı sesinizi yükseltin ve Sayın Afzal Khan'ın yanında kararlı bir şekilde durun. Sayın Khan'ı desteklemek, Kıbrıs Rum liderliğinin faşist ve anti-demokratik tutumuna karşı ilkeli bir duruş sergilemek anlamına gelir. Seçilmiş bir milletvekilini, sırf Kıbrıs Türklerinin demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı ile görüşmeyi seçtiği için tehdit ve baskı altında istifaya zorlamak, demokrasinin kendisine atılmış ağır bir lekedir."
