Öne Çıkanlar Basın Günü Account Direct Plus ADPL Rasim Farziyev Laurel Park Okulu Enfield Hazelwood İlkokulu Birleşik Krallık bahşiş Film Festivali Dobruca Edwardian mimarisi Jiva Holidays

Bu haber kez okundu.

TBMM Başkanı Çiçek, 'Hakkım da yok yetkim de'

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Çiçek,  dört eski bakan ile ilgili Soruşturma Komisyonu haberlerine getirilen yayın yasağına ilişki soruya, gelişmeyi yurt dışı seyahatte öğrendiğini anlatarak, kendisinin böyle bir başvurusu olmadığını kaydetti.
"Benim kesinlikle böyle bir başvurum olmadı. Başvuru yapmaya hakkım da yok yetkim de yok. Bunun bilinmesi lazım" diyen Çiçek, Türkiye'de bir süreden beri her konuyu siyaseten tartışmanın hastalık haline geldiğini ifade etti. Siyaseten tartışılan konunun başka boyutları, başka disiplinlerle, bilim dalları ve mevzuatla ilgisi varsa bunu ortaya koyup, ondan sonra bu işleri tartışmanın  daha doğru sonuca götüreceğini kaydeden Çiçek, şunları söyledi:
"Halbuki öyle değil, bir haber çıkıyor orta yere. Haberin önünde ne var, arkasında ne var; haber doğru mu  yanlış mı, bunlar araştırılamadan hemen siluete ateş ediliyor. Çok ağır ifadelerde bulunuluyor. Meclis Başkanlığı'nı hırsızlığı, yolsuzluğu himaye etmek gibi son derece yanlış, son derece ayıp bir üslupla bizi suçlamaya çalışıyorlar. Bunu Anamuhalefet partisinin sayın lideri yapıyorsa bu daha da ayıp bir şey. Çünkü aramızda bir hukuk var. Bu işi yapıp yapmadığımı sorma imkanı olabilir,  o partinin içinde çok değerli hukukçular var, Komisyon'da olanlar var, bunlardan sorup ondan sonra bir değerlendirme yapması gerekirken....'Meclis Başkanı'nın yaptığı doğru değildir' deyiverse, bir dereceye kadar veya 'eğer bu haber doğruysa...' diye bir şart cümlesi kullanarak bunu yapsa onu da ben anlayışla karşılarım. Ama doğrudan beni itham eden, beni zan altında bırakan açıklama yapıyor. Bunu ayıpladığımı, doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Meclis Başkanlığı'nın onurunu, itibarını korumak en evvel Meclis Başkanı'nın görevi olduğu kadar bu Parlamento'da görev yapan benden sonra en fazla görev ve sorumluluk onlara düşüyor. Birbirimizle ilgili değerlendirme yaparken hukuk ve nezaket çerçevesinde yapmamız gerekirken sanki olay gerçek, Meclis Başkanı'nın böyle bir müracaatı var,  böylesine akıl almaz bir iş yapmış oluyor ve onun üzerine de hemen ne varsa bir makineli tüfek ateşine tutuluyoruz biz. Sadece o açıklamayla kalmıyor. O açıklamadan sonra yazılan yazılar bizi işin merkezine oturtarak, bugünkü yazılara bakarsanız Meclis Başkanı'nın böyle bir müracaatı varolduğu kabul edilerek değerlendirme yapılıyor. Bir toplum hiç bu kadar zihni kirlenmeye maruz bırakılabilir mi? Bu kadar bilgi kirliliği yaşanabilir mi? "Ön ödemeli konut satışlarına

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.