Avrupa Ajansı (AVA) Londra-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 17 Eylül 2013 tarihinde (Söyler v Turkey / 29411/07) kararında, Türkiye’nin hükümlüler üzerindeki oy hakkı kısıtlamasının çok katı olduğunu ve şimdiye kadar gördükleri davalarda en büyük kısıtlama olduğunu söyleyip önlerindeki davayı İngiltere, Avusturya ve İtalya’dan gelen davalarla karşılaştırdı.
7 hakimin oy birliği ile verdiği kararda, Türkiye’de şartlı olarak cezaevinden bırakılan ve cezaları görülmüş olan kişilerin bile oy verme haklarının kısıtlandığına dikkat çekildi.
Karşılıksız çek vermekten ceza alan Ahmet Atayüz Söyler, 2007 seçimlerinde cezaevinde olduğu ve 2011 seçimlerinde ise şartlı tahliye altında olmasına rağmen cezasının infazının bitmediği nedeniyle oy kullanamadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin kasten işlenen suçlardan hüküm giyen kişilerin cezalarının infazı tamamlanana kadar oy kullanma hakkından yoksun bırakılmasını çok katı bulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hükümlülerin işledikleri suçların ağırlığının, cezanın süresinin ve kişinin şartlarının gözönüne alınması gerektiğini, oy verme yasağının ayrım gözetmeksizin uygulanmasının doğru olmadığını ifade etti. Mahkeme, İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1. Protokolünün 3. Maddesi (serbest seçim hakkının) Türkiye Cumhuriyeti tarafından ihlal edildiğini söyledi.
Levenes Avukatlık Firması’ndan Avukat Şadiye Arslan kararın oy birliği ile çıktığına ve hakimlerin arasında Türkiyeli bir hakim olduğuna da dikkat çekti.
“Türkiye için bu karar daha çok yeni tepkileri göreceğiz” diyen Arslan, “ Türkiye’de şartlı salınanların veya cezası ertelenenlerin de oy vermemesini İnsan Hakları Mahkemesi katı buldu. Bu yüzden de Türkiye’de yerel seçimler öncesi herhangi bir değişiklik yapılacak mı göreceğiz. Bireyin seçme hakkı ve demokrasiye katılma hakkına bakmak İnsan Hakları Mahkemesi kapsamındadır” dedi.
Fakat Avukat olarak benim fikrim hükümlünün suçuna ve cezasına göre bir inisiyatif getirilmesi, seçme hakkı ve demokrasi ile paraleldir.
Benzer durum İngiltere’de de var
Av. Şadiye Arslan ayrıca, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bu sorunun İngiltere’de de yaşandığına dikkat çekti.
Arslan, İngiltere’de tutuklu olan hükümlülerin oy kullanma haklarının bulunmadığını, hükümetin yeni bir yasa tasarısı üzerinde çalıştığını söyledi.
Arslan meclisin gündeminde bulunan tasarıyla ilgili şunları söyledi: “Şu an İngiliz parlamentosuna sunulan tasarıda üç seçenek var: 1. Altı aydan fazla hapis cezası alanlar oy vermesin, 2. Dört yıldan fazla alanlar oy vermesin, 3. Şu anki yasak devam etsin şeklinde” Av. Arslan İngiltere’nin bu konuyu mecliste çözmeyi planladığını söyledi.
Arslan, “İnsan Hakları Mahkemesi daha önce Hirst v UK davasında İngiltere’nin de seçim hakkı maddesini ihlal ettiğine kanaat getirmişti ve İnsan Hakları Mahkemesi’ne 2700’den fazla başvuru olmuştu. Bu başvuranlara aynı zamanda geçmiş seçimlerde oy kullanamadıkları için tazminat hakkı da doğabilir” dedi.